50’de 1 bütçesi var! AK Partili belediyeden ABB’ye deprem yardımı dersi
-
Haber7-ÖZEL
6 Şubatdepremlerden etkilenen 11 il Türk halkıyla birlikte kamu kurumları da ayaklarını yükseltmek için seferber oldu. Depremde ağır hasar gören illerimize yardımlar. AK Parti belediyesiile CHP’li belediyecilikOrtadaki büyük fark yine bütçe ve yardım oranlarında kendini gösterdi.
Muhabirimiz Müge Çakmak Haber7 stüdyosundasorularını yanıtlamak Sincan Belediye Başkanı Murat ErcanDeprem bölgesinde kardeş şehir ilan edilmiş ve bugüne kadar Sincan’a yaptığı hizmetler olmuştur. Adıyaman na yapılan yardımları anlattı. Ercan’ın verdiği rakamlarda CHP’li belediyecilikile AK Parti belediyesi n farkı yeniden ortaya çıktı. Önder Ercan, Ankara Büyükşehir Belediyesiben 501 inçlik bir bütçeyle Sincan Belediyesisallama bölgesine 150 milyon lirayardım ediyorsun, büyük bir bütçeyle ABBsadece deprem bölgesine 500 milyon liraÇok yardımcı olduğunu söyledi.
İşte Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan ile yaptığımız röportaj…
“BELEDİYE BAŞKANI OLMADAN ÖNCE GENÇLERLE FARKLI BİR İLİŞKİM VARDI”
Ercan Bey sizi sosyal medyada hep gençlerin yanında görüyoruz. sokak festivalleri, gastro akademi, eko çiftlik ve yeni yüzme havuzu ve spor tesisi projeleri. Özellikle gençleri odağına alan projeleriniz dikkat çekiyor. Peki neden özellikle gençler?
Gençler bizim her şeyimiz. En büyük kaynağımız insan kaynağımız, gençlerimiz, çocuklarımızdır. Belediye başkanı olmadan önce gençlere karşı farklı bir ilgim vardı. Parti kademelerinde çalıştığım dönemlerde mahalle muhtarlığından başlayan bir siyasi geçmişim var. Daha sonra ilçe yönetiminde, sonra mecliste vs. İlçe Başkan Yardımcılığı vs. Gençlik kolları ile birlikte hareket etmek, onlara ağabeylik yapmak. Daha iyi yetişmelerine katkıda bulunmak. Kendilerine olan inançlarını arttırmak. Çözemedikleri sorunlarda abi olarak yanıma gelmeleri vs. beni her zaman çok mutlu etmiştir.
Belediye başkanı olduğunuzda belediye farklı bir kurum oluyor. Hareket kabiliyeti, hızlı hareket etme kabiliyeti, kendi bütçesi ve karar alma sistemleri ile özerk bir kurumdur. Belediyenin politikalarında belediye başkanı çok değerlidir, stratejilerin belirlenmesinde belediye başkanı o politika ve stratejilerin rengini ve durumunu belli eder. Yaklaşımınız ne olursa olsun, belediyecilik anlayışı o şekilde şekilleniyor. Tabii ben ilk belediye başkanıyken ilk bütçeyi bürokrat arkadaşlarım yapıyordu, tabii olağan bir bütçe taksimi vardı. Fen işleri için bu kadar, park, bahçe gibi temiz işler için bu kadar şeklinde bir bütçe belirlenir. Bir dakika arkadaşlar, artık bu tarz klasik bütçe yaklaşımını yapmayacağız dedim. “Teşekkürler kaldırım, yol” dedim, rutini bozmadan belediye hizmetlerinin kalitesini arttırarak devam etmek de kıymetli. Ancak spora, sanata, kültüre ve eğitime önemli miktarda para ayıracağız.
Belediyecilik deyince klasik belediyecilik anlayışında yollar, kaldırımlar, parklar, parklar, bahçeler yapmak bu anlama gelir. Yok dedim abi, gerekirse 6 ay kaldırımda bekleyebilirsin, deprem olur, sel olur, afet olur, pandemi olur, hesap tutarsın. Beklediğiniz gelir-gider kalemleri gerçekleşmeyebilir. Ekonomik çalkantılar olabilir. Dünyanın istikrarı bozuldu, savaşlar var, pandemi gibi dünyayı alt üst eden salgınlar vs. Bu akıl almaz durumlarda bütçe bir öngörüdür. Bütçe 1 yılda ne kadar gelir geleceğini ne kadar harcayacağınızın tahminidir. Ancak inanılmaz durumlarda bu öngörü tutmayabilir. O zaman 3 ay sonra kaldırımı yapabilirsiniz. Bunlar bekleyebilir ama çocuklar ve gençler bekleyemez.
Nesli özlerseniz aslında Türkiye’nin geleceğini de kaçırmış olursunuz. Türkiye’yi büyük yarınlara taşıyacak gençleri özlüyorsunuz. Buna asla doyamayacağım. Onun için buralara önemli bütçeler ayıracağız ama elimizde sadece il bankasından şu kadar para var çöp vergisinden o kadar para yok. Cumhurbaşkanımız güvenip belediye başkanı adayı yaptıysa, vatandaşlarımız da önemli bir yüzde ile sizi seçtiyse, sizi rastgele bir kişiden farklı bir yere koymuyor demektir. Peki o zaman ne yapacaksın? Bu rutin gelir kaleminden geliyorsunuz, o kadar da değil. Ekstra Hizmetler yapabilmek için farklı finansman kaynakları oluşturabileceksiniz. Siz de rutini yapabilirsiniz. Bunun dışında sayısız spor salonu, halı sahalar, kültür sanat merkezleri, gastro akademiler, dijital dönüşüm akademisi, okçuluk var. Peki, bunu farklı finansal kaynaklar yaratarak yapmanız gerekiyor. Bu nedenle gençlerin eğitimini sadece akademik anlamda düşünmüyorum, akademideki gençlere çok destek veriyoruz..
“KÜTÜPHANE SAYISINI 2’DEN 12’YE ÇIKARDIK”
Seçim döneminde gençlerin yanında oldunuz ve #okulöncesi hashtagi ile çok iş yaptınız. İşinizin detayları nelerdir?
Müge Hanım sınava hazırlanıyor, bizim gençlerimiz doğal. Üniversite sınavı hayatlarının en değerli dönüm noktalarından biridir. Ve orada hangi unvanı kazanırsan kazan. Sonuç olarak, bir ömür boyu adınızın başında olacak bir unvan kazanırsınız. Bu senin işin. Aslında tüm hayatınız boyunca olur.. Ve artık gençlerin hazırlığını kütüphane şehrimiz olarak anlıyoruz. Teşekkürler. Eskiden iki olan kütüphane sayısı bugün on ikidir. Her biri yüzlerce gencin rahat ve sessiz ortamlarda çalıştığı on iki çalışma salonumuz var. Ücretsiz ikramlarımız var. Çok güzel hazırlanırlar. Yani bu doğrudan başarıya yansıyor. Ara sınavlardaki başarıları ve her yıl artan bu tür üniversiteler doğal olarak dikkatleri üzerine çekmektedir. Biz ne yapıyoruz? Bunun dışında etütler de yapıyoruz. Çocuklara yardım etmek için. Eksik kaldıkları derslerden sonra her yıl dijital eğitim modülü yaptırıyorum ve gençlere ücretsiz olarak dağıtıyorum. İçerisinde yüzbinlerce soru, sınırsız anlatım, canlı anlatım vb. bulunmaktadır. Sınava girmeden önce gerilim yönetimi ve heyecan yönetimi üzerine seminerler düzenliyoruz.
Ancak bunları yapıyoruz dedim ama bir de sadece Türkçe derecesi, puanı ya da sınırlaması değil, bireysel eğilimi ve mesleki eğilimi de onlara göre seçersek hatasız seçim yapıyorlar dedim. daha keyifli işler yapabiliriz. Meslek seçebilmelerini sağlarsak gençlerin daha doyumlu bir hayata yelken açmalarını sağlayabiliriz. Biz de bu tarafa gittik.
Bu kapsamda vekilimiz Rumeysa Hanım’dır. Doğal olarak gençleri bu işlere çok duyarlı olan birinci seçildiğinde Türkiye’nin en genç milletvekili idi. Onunla başa çıktık ve güzel bir program bulduk. Burada mentorlar, rehberlik, profesyoneller, manevi danışmanlar eşlik ediyor. Binden fazla kişi oraya başvurdu ve bu hizmetten yararlandı. Küçük gruplar halinde bu mentorlar ve uzmanlar, rehberlik uzmanları, kişilik analizinden ilgili gençliğe kadar mesleğin kesimini ölçen analizler yapmış ve çeşitli yanlış yönlendirmelerle yanlış seçim yapmalarına yardımcı olmuştur. Onu temizlediler. Bu etkinliğe Başkan Yardımcımız ve Aile Bakanımız, Spor Bakanımız ve Adalet Bakanımız katıldı. Gençler bilgi ve deneyimlerini paylaşırken kendi üniversiteleri ile ilgili hikayelerini de anlattılar. Gençler doğal olarak büyük bir ilgiyle izlediler. Beklentilerimizin üzerinde bir katılım, beklentilerimizin üzerinde bir yankı oldu. Tabii ben de çok mutlu oldum. Önce öğrenci dedik. Çünkü ana sloganımız ‘Önce insan, Sincan’. Burada da olağan, öğrenci olarak biçimlendirdiğimizde önce öğrenci oluyor.
BİRBİRİNDEN YAPILAN ÖZEL PROJELER
Başkanlığınızdan önce ve sonra yaptıysak Sincan’da ne değişti? Ne gibi değişiklikler oldu?
Aslında bu şekilde geriye dönüp baktığımızda birçok şeyin değiştiğini görmek ve tespit etmek bizi mutlu ediyor. Çünkü bu tür siyasi arkadaşlarla masaya oturduğunuzda geriye dönük beş yılın çok parlak geçmemesi, pandemi, finansal akınlar, sel, son deprem vs. ile geçen bir süreç olması doğaldır. projeksiyonlar önemli ölçüde Dolayısıyla masraflarına sebep olan bir süreçten dolayı fazla hizmet olmasa da birçok işte borcu artırmamak kaydıyla bu dönemde fazla bir şey yapmaya gerek olmadığından bahsedenler var. çok artmak ve neredeyse sabit kalmak.
Bu fikre tamamen karşıyım. Aksine şunu savunuyorum. Zor zamanda yapılan iş çok değerlidir. Başka bir deyişle, bol para olduğunda herkes her şeyi yapabilir. Ancak sıkıntılı zamanda bir şeyler yapmak çok değerlidir. Ve dediğim gibi, bunun için seni seçiyorlar. Yani sen. Kritik ve zorlu süreçlerde gerçek kararlar alabilmeniz, kendi mali kaynaklarınızı oluşturabilmeniz, farklı mali kaynaklar oluşturabilmeniz ve bunlardan elde ettiğiniz gelirlerle kamu hizmetini artırarak devam ettirebilmeniz gerekiyor ki vatandaş puan alsın. . Mesela Sinan Şamil Sam spor salonunu bu anlamda bir finansal kaynak oluşturmak adına ve rutin gelirlerin dışında bu finanslardan yani bu farklı finans kaynaklarından elde ettiğimiz gelirlerle inşa ettik. O dönemin Bakanı, salonu görünce bakanlık ölçeğinde yapılabilecek bir yatırım olarak takdirini dile getirdi. Sonrasında Fatih bölgemizde kolonsuz alan ile karakterize edilen üç bin metrekare kapalı salon bulunmaktadır. Üç dönümlük bir salon hayal edin. Hiç kolon yok. Manzara inanılmaz, her türlü büyük toplantıların, yemekli toplantıların ve fuarların yapılabildiği mükemmel bir alan olmuş. Yanına kültür sanat merkezi yaptık. Sincan’ın çok farklı yerlerinde otuz yedi farklı branşta hobi, meslek vb. kurslar veriyoruz. Ancak böyle bir merkez üssüne sahip olmak istedik. Burada adeta büyük bir kompleksle dolup taşıyor.
Eşinden gencine, çocuğuna, bebek kütüphanesinden bir millet kahvesine, İngilizcesinden hobi ve meslek kurslarına kadar her türlü el sanatlarından robotik kodlamaya kadar. On altı bin metrekarelik böyle bir yapıyı bitirdiğiniz için çok şükür. Daha sonra son olarak üç adet yüzme havuzunu hizmete açtık. Doğal olarak karşı konulamaz bir ilgi görüyor. Sinan Şamil Sam dışında birçok gençlik merkezi ve spor salonu da yaptık. Birçok gençlik merkezi inşa ettik. Burada yerlilerimizi hanımlar ve güneşlenenler için kurduk, köşklerimizi yaptık, köy konaklarımızı yaptık. Şu anda gelenekselleşen ve bunları taçlandıran üç büyük projemiz de bitmek üzere. Bunlardan biri de iki yüz sekiz dönümlük millet bahçesi. Bu TOKİ tarafından bizim girişimlerimizle yapılıyor, yani finansman olmadan görüşemiyoruz. TOKİ hoş geldiniz. Ama doğal olarak bizim girişimlerimizle oldu. Önümüzdeki ay hizmete giriyor. İki yüz sekiz dönüm. Çok büyük bir millet bahçesinden bahsediyorum. Elli dönümlük sera parkımızın üzerinde şehre hızla hakim bir konumda, zepline, dev salıncaktan, spor yürüyüş alanına kadar pek çok işlevi olan, seyir zevki yüksek bir millet bahçesinden bahsediyorum. Onun dışında diğer ikisi kendi maliyemizde yaptığımız çok büyük projeler. Yenikent ile Sincan’ın ortasında Ovaçayı dediğimiz bir yerde biri üç yüz bin metrekare olmak üzere üç yüz metrekarelik bir alan inşa ediyoruz. Yani bu büyüklük aynı zamanda bir bataklıktı ve o bataklığın rehabilite edilmesi ve sadece iki kilometre boyunca dere boyunca istinat duvarı yapılması çok büyük bir maliyet. Yani bırakın üzerine bir şeyler yapmayı, bir mesire alanı haline getirmeyi. Ve bu bataklıktan kuruduktan sonra, orayı tam tersi bir cennet bahçesine çeviriyoruz. Üç yüz dönümlük bir proje.
Yani sadece Sincan’a değil büyük değer katacağını düşündüğüm Büyükşehir Belediyesi ölçeğinde yapılabilecek bir projeden bahsediyorum. İnşallah ekim ayı sonuna kadar bitireceğiz. Ve Sincan merkezde kırk iki dönüm üzerine inşa ettiğimiz çağdaş tek katlı açık hava alışveriş merkezi ve yetmiş dokuz dükkandan oluşan Çağdaş Alışveriş Merkezi. Ortada otuz bir bin metrekarenin altında sekiz yüz araçlık otoparkıyla harika bir çekim merkezi ortaya çıkıyor. İnşallah bir iki aya kadar bu üç proje tamamlanır.
“XİNCAN İÇİN DURMAK YOK, YOLUNA DEVAM ET”
Yerel seçimlerde başladı. Ayrıca yoğun bir tempo içindesiniz. Peki Sincan için hedefleriniz ve çalışmalarınız neler?
Sincan için durmak yok, yola devam. Sayın Cumhurbaşkanımızın kullandığı çok güzel bir konsept var. Gönül belediyesi kavramı. Az önce bahsettiğimiz projeleri ortaya koysanız da, dünyanın en büyük belediyesi olsanız da, insanlarla kardeşlik hukuku oluşturamasanız da, insanların gönüllerine dokunamasanız da, kuramasanız da. birebir bağlantı, gencinizle, yaşlınızla, çocuğunuzla, torunlarınızla yaptıklarınızın pek bir değeri yok. Bu nedenle Sincan’da yaşayan altı yüz bin insanımız var. 600 bin insanımıza birer birer dokunmaya devam edeceğiz. Onları dinlemeye, taleplerini dikkate almaya ve sorunları çözmeye çalışacağız. Bir yandan Sincan’ın vizyonunu oluşturmak, vizyoner projeleri Sincan’a kazandırmak ve Sincan’ın markasını daha da yukarılara taşımak için elimizden gelen çabayı doğal olarak göstereceğiz.
DEPREM BÖLGESİNE DEV YARDIM
Biliyorsunuz bu yıl 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadık. 11 ilimiz deprem bölgesidir. Çok canlar gitti, yaralandık. Peki Sincan Belediyesi olarak deprem bölgesi için nasıl bir çalışma yaptınız?
Evet Müge hanım bu da çok önemli bir konu. Tabii ki biz Sincan’ız. Zor durumda olanlara asla kayıtsız kalamayız. Sincan’ın böyle bir karakteri var ve ilk günden itibaren oluşturduğumuz kriz merkezinde belediye tesislerini sınıflandıracak ve bunun ötesinde vatandaşlarımızdan da yardım alarak lojistik ulaşımlarını sağlayacak bir sistem kurduk. Ardından teknik gruptan aşevine, arama kurtarma ekibine kadar tüm illerimizi seferber ettik. Ardından ilerleyen günlerde Adıyaman’a ağırlık verdik. İki yüz beş Kahta’yı Adıyaman merkeze dahil ettiğimizde üç yüz konteynerlik bir şehir kurduk.
Konteynerlerin alt yapısı ve iç tefrişi ile altmış dükkândan oluşan bir çarşı yaptık. Dört ay boyunca aşevimizde günde yedi sekiz bin kişiye yemek verdik. Ayrıca yüzlerce arkadaşımızla oradaydık. Alt yapıdan mekanın temizliğine kadar birçok çalışmaya katkımız oldu tabi ki. Bu nedenle de Adıyaman’da çok farklı bir kardeşlik sevgisi geliştirdik. çok uzun kaldım Önümüzdeki günlerde tekrar gideceğim. Hatta geçen hafta bir duyurumuz oldu Müge hanım. Sincan’da ikamet eden ilk on adaya yüz bin lira, yüze yetmiş beş bin lira, birinci bine otuz bin ve ilk on bine on bin lira ödül verildiğini duyurduk. Bir dakika bekle dedim. Buna Adıyaman’ı da ekliyoruz. Aynı şekilde Adıyaman’da da ilk ona, ilk yüze, bine ve ilk on bine giren Adıyamanlı öğrencilere ödül vereceğiz. Onu açıkladık. Adıyaman’da büyük dönüşler. Yani, onlara verdiğimiz mali ödül değil. Onları düşünmeniz, yanlarında olduğunuzu hissettirmeniz onlar için en büyük ödül, en büyük ödül. Zaten o depremde orada kaldığım süre içinde bunu söylediler. Başkan, Allah razı olsun.
Beş yüz milyon katkı yaptığımızı Mansur Bey’den duyunca yüz elli milyon yaptık dedik. ölçemedim ne kadar? Ne anlama geldiği için. Büyükşehir şehrimizde ellide bir bütçemiz var ama sadece üçte bir, ellide on yedi kat daha fazlasını beklerdim, yani ne yaparlarsa yapsınlar. Hani o zaman dedim ya biz büyük şehirlerle kıyaslanacak bir şey yaptık çok şükür. Bu anlamda vicdanımız rahat. Bundan dolayı böyle bir şey gelişti. Bu arada Adıyaman ile kardeş şehir olduk. Sincan için ne düşünüyorsak Adıyaman için de aynısını düşünüyoruz. Bu vesileyle Adıyamanlı kardeşlerimize selamlarımı iletiyorum.
“MANSUR YAVAŞ ANKARA İÇİN AK PARTİSİZ 4,5 YIL DEMEKTİR”
İlçenizde Ankara Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki çalışmalarda herhangi bir aksama var mı? Peki Mansur Yavaş’ın performansını nasıl buluyorsunuz?
Mansur Yavaş’ın performansını doğal olarak Ankara’nın AK Parti’siz dört buçuk yılını kaybetmesi olarak değerlendiriyorum. Ama inşallah 2024’te tekrar büyükşehir aldığımızda bu beş yılın eksikliklerini hızla tamamlayacağız ve önümüzdeki dönemde Ankara’ya yakışır vizyon projelerle her türlü metro güzergahını içinde barındıran en güzel metro güzergahlarını oluşturacağız. başta ulaşım ve rekreasyon alanlarıyla ilgili Ankara’da vatandaşlarımızın yaşam konforunu artıracak fonksiyonlar. Dönüşümle ilgili o önemli kayıp yıllara çok daha hızlı bir ara vereceğimizi düşünüyorum, umuyorum.
Peki Ankaralılar Mansur Yavaş hakkında ne düşünüyor?
Müge hanım 2024 seçimlerinde göreceğiz kendisini. Şu anda tabi ki herkes karnesini vatandaşın önüne koyacak. Yani seçim zamanı, değil mi? Onu Mart 2024’te göreceğiz.